ÖZET
Amaç
Sağlık bakımı ilişkili üriner sistem enfeksiyonlarında (ÜSE), Pseudomonas’ın artan sıklıklarda izole edildiği bilinmektedir. Bu çalışmada, erkeklerde Pseudomonas ilişkili komplike ÜSE’de risk faktörlerinin saptanması, antibiyotik dirençleri değerlendirilerek ampirik tedavi yaklaşımlarının belirlenmesi ile Pseudomonas izolasyonunun tedavi ve hastane yatış süresi üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmaya Ocak 2011-Ocak 2013 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Servisleri’nde sağlık bakımı ilişkili komplike ÜSE tanısı konulan 228 erkek hasta dahil edilmiştir. Dahil edilen 228 hastada 300 ÜSE atağı izole edilen etkenler açısından retrospektif değerlendirilmiştir.
Bulgular:
İki yüz yirmi sekiz erkek hastada 300 komplike ÜSE atağının 37’sinde Pseudomonas izole edilmiştir. Pseudomonas ilişkili sağlık bakımı ilişkili komplike ÜSE için nefrolitiyazis, rekürren ÜSE ve internal üriner kateterizasyon risk faktörleri olarak tespit edilmiştir. Nefrolitiyazis varlığında 3,5 kat, rekürren ÜSE varlığında ise 8,9 kat riskin arttığı saptanmıştır. Pseudomonas’larda antibiyotik direncinin diğer suşlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Pseudomonas etken olduğu ÜSE’lerin hastane yatış süreleri ve antibiyotik tedavi sürelerini uzattığı saptanmıştır.
Sonuç
Sağlık bakımı ilişkili komplike ÜSE ampirik tedavisinde, nefrolitiyazis, internal üriner kateterizasyon ve rekürren ÜSE risk faktörleri varlığında Pseudomonas’a yönelik tedavinin uygun olacağı düşünülmektedir. Ampirik tedaviye yön verecek lokal antibiyotik direnç verileri göz önüne alındığında siprofloksasin kullanımın sınırlandırılması öngörülmektedir. Pseudomonas ilişkili ÜSE’lerde hastanede yatış süresi ve antibiyotik kullanım sürelerindeki artışın rekürren enfeksiyon sıklığı ve yüksek antibiyotik direnci ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.